Bu platform PARTİLER üstü, KİŞİSEL HIRSLAR ve PROPANGANDALAR üstü bir Platformdur.
Bu platform/sitenin ilk kuruluş amacı sadece hemşehrilemizin haberlerinin paylaşıldığı bir site idi. Lakin neden buralara geldiğimi anlamamak, niçin siteyi bu noktaya çektiğimi bilmemekle birlikte, sürekli aklıma düşen fikirler, sezinlediğim mikron mertebesinde de olsa ümitlerle, siteyi bu şekle getirtti. Şimdiye kadar internet sitesi olmayan köyümüz Dağönü'nü (eski Cender'i) tanıtacak, hemşehrilerin tek buluşma ve paylaşma noktası olmasını sağlamak için bende acizane bu alanda küçük bir mum yakmak oldu. Bu mum tek benim elimdedir. Fenerini alıp gelen şuana kadar yoktur. Zaten sitem ilgisizliğe matuf bırakılırsa elim yanmadan bu mumu söndürmek elzem olacaktır. Bu mumu ben nasıl, ne kadar ve nereye kadar, bitmeden ve de birileri yaktığım hüsnüniyet mumunu üflemeden götürebilirim bilmiyorum. Ya bu mumu birileri benden alır, ya sönmeyecek bir fenerle bu işe girişir, işte o zamana kadar en azından "konuştun ne yaptın" diyenlere bende bunu yaptım diyebilirim.
Bilişim işinden anlamayanlar için yaptığımın zerre miskal değerinin olmadığını biliyorum. Ama 1995'lerde bir dostumla muhabbetimde demişti ki; "zaman gelecek her evde bilgisayar olacak, işte o zaman ben önden giden olup arkadan gelenlere gücüm ve o anki bilgim dahilinde yol gösterici olacağım" dedim ve bu uğurda Muhasebecilik mesleğini bıraktım. O nedenle şimdi olmasa da zaman gelecek benim düşüncelerime ve hatta daha iyilerine sahip yeni nesiller İnşaallah daha iyisini yapacaklardır diye ümit ve Allah'tan (c.c.) temenni ediyorum. Benim hayalimi İnşaallah onlar gerçekleştirecek ve belki de ilk yapan olarak bana da bir FATİHA okuyup DUA edeceklerdir.
Bir telefon görüşmesi kadar uzaklıkta ama yüzlerce kilometre yakınlıktaki yaşantılarımıza bir obadaymış yada bir avluda hissi verdirebilmektir hissi amacım. En azında internetin kötülüklerinden bir iyilik doğurtmaktır.
Umut, ümit ve ilham kaynağım Allah (c.c.), örneğini aldığım ise bir zamanlar belki 3-5 yada 10 arkadaşın kimbilir, birbirlerine dayanarak, güvenerek, severek, ve azıklarını paylaşarak birlikte kurdukları Köyümüz CENDER'in şimdiki DAĞÖNÜ'nün temelini oluşturan, sebebi kaynağımız Atalarımız / Ceddimizdir. Ceddimize layık olmak, kemiklerini sızlatmayacak birlik, beraberlik, kardeşlik ve dayanışma içerisinde yaşamak, paylaşmak, akrabalığın, aynı köylü olmanın, daha önce ceddimizin yaşadığı hemşehrilik ruhunu, şeklini göstermek, imrenilecek örnek olmak şuurunu ve ruhunu pekiştirmekte genel amaçtır.
En azından sitemin vesilesi ile kurduğum hayal budur. Tabi ki site bir araçtır. Önemli olan bu iletişim aracını kullanarak işlenenleri beyinlere, ruhlara kazımaktır. Buralarda paylaşmak ama gereğini yapmamak boşa kürek sallamaktır. Ama olsun bir kişi bir kişidir. Ruhlara hitap edemesem de en büyük kar burada Dağönü Köyü yada Cender'in tarihe malolacak bir bilgi bankası oluşturabilmektir. Bu bilgi kütüphanesine ne kadar bilgi koyabilirsek, gelecek nesillere o kadar bilişim adıyla DATA, hayat deyişiyle HATIRALAR biriktirmiş olacağım, yada öncülük edeceğim. Bu kazancım dahi herhalde hayr olacaktır. "Bir hayrı başlatan bundan sonra devam ettirenlerin aldığı bütün sevaplardan hisse alır bir şerri de başlatan devam ettirenlerin alacağı günahlardan da üzerine düşen hissesini alır" kaidesi düsturum olmuştur ve hep olacaktır.
Velhasılı en azından sitemin vesilesi ile kurduğum HAYAL budur. Kurduğum bu hayalde tek de olsam, yalnız da olsam en azından Yüce Rabbime "bu gün senin için bunu yaptım" diyebilirim.
Ey Rabbim; Nahl Suren 90. Ayetinde buyurduğun:
İnnallâhe
ye’muru bil adli vel ihsâni ve îtâi zîl kurbâ ve yenhâ anil fahşâi vel
munkeri vel bagy(bagyi), yeizukum leallekum tezekkerûn (tezekkerûne). (Her Cuma günü hutbeden bunu imam vurgular. Ama kim dikkate alır bilmem.)
Meali: "Şüphesiz Allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder; hayasızlığı, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor."
emrine "gücüm yettiğince uymaya çalıştım" diyebilirim.
Zifiri karanlıkta bir MUM yakmaya çalıştım, her ne kadar yapmaya çalıştığımı anlamasalar da, insanlar örnek alır, el fenerlerini ya kapar gelirler ya da "lan oğlum zaten deliden olmasın, sende delimisin! Yakacaksın bir yerleri! derler ve Mumu üfler sündürürler", sormazlar bile senin neden fenerin yok hala mum kullanıyorsun diye!.. (Bu yaşıma kadar bildiğim Cenderliler de bunu yapar).
Velhasılı yapmaya çalıştığımı (ki ne yaptın diyecektir çoğunuz, ki haklısınız bu sadece hayalim ve hayalimin sanal yansıması) bu dönemde delilik olarak görebilirsiniz.
Ama;
Her hangi bir niyetin, arzunun, işin başıdır HAYAL,
Bir adım sonrası istemektir, arzulamaktır,
Bir adım sonrası eylemdir, fiiliyata geçmektir, çalışıp çabalamaktır,
Nihayeti Allah izin verirse GERÇEKLEŞMESİDİR.
Yani hayalin vuslata erdiği noktadır.
(Tabii ki hayalin dozu, mertebesi MELANKOLİ mertebesini aşmamalıdır.)
(Tabii ki hayalin dozu, mertebesi MELANKOLİ mertebesini aşmamalıdır.)
Hayal edilmeden hiç bir şey yapılmaz, yapılansa İDEAL olmaz. Kısa olur, yok olur gider.
Çünkü aslında hayal sevmektir. Sevilen şey kaim olur, daim olur.
Hayalin gerçekleşmemesi de hayal kırıklığıdır ama üzülmemek gerekir, belki HAYAL, hayal eden için HAYR gibi gözükse de ŞER'de olabilir. Allah (c.c) onun için izin vermemiş olabilir.
Üzülmemek gerekir, en azından ben bunu böyle bilirim.
Her Hayr'da bir ŞER, her ŞER'de bir hayr olabilir.
Vallahi Rahman ve Rahim olan Yüce Rabbim niyetim hayr'dır, akibeti de hayr ise olsun, değilse olmasın düşüncesindeyim. Beni gaza (amiyane) getiren, Nahl Suresinin 90. ayetidir ve niceleridir..
Vallahi Rahman ve Rahim olan Yüce Rabbim niyetim hayr'dır, akibeti de hayr ise olsun, değilse olmasın düşüncesindeyim. Beni gaza (amiyane) getiren, Nahl Suresinin 90. ayetidir ve niceleridir..
Yahu sen hayalperestsin diyebileceklerinize iki örnek vereyim: (ki aslında gayet realistim, aslında hayal kırıklıklarından dolayı hayal kurmayı bile unuttum)
Birincisi;
İnsanlar EVLENMEYİ hayal eder,
sonra EŞLERİ karşısına çıkar ARZULAR yada İSTERLER,
bu arzular karşılıklı olunca İKİ TARAF EYLEME GEÇER
ve istemeler, merasimler velhasılı çalışma çabalamadan sonra EVLENİRLER.
Nihayetinde görüldüğü gibi şuan tüm insanlık bu gün bu haleyle var,
hadi bu tarafa gelelim CEDDİMİZİN hayalleri neticesinde bizler bu gün VARIZ.
Düşünsenize Dedeleriniz (benim gibi) evlenmeseler idi, siz, eşiniz, çocuklarınız,
torunlarınız yok idi. Arabanız, eviniz yok idi.
İkincisi;
Osman Gazi hazretleri hayal etmeseydi OSMANLI İMPARATORLUĞU olmaz idi.
Fatih Sultan Mehmet Han hazretleri İSTANBUL'u hayal etmeseydi şuan İstanbul bizim değildi.
Atatürk Türkiye Cumhuriyeti'ni hayal etmeseydi şuan şuan belki devletimiz yoktu.
Atatürk Türkiye Cumhuriyeti'ni hayal etmeseydi şuan şuan belki devletimiz yoktu.
Görüldüğü gibi HAYALLERE gülmek isteyenler, delilik diyenlere hatta hayalperestliği küçük görenler bir daha düşünün derim. Lütfen kendimi verdiğim ikinci örnekteki büyüklerle kıyasladığımı zannedip KİBRE kapıldığımı düşünmeyin. Hayalin gücünü ispat için kullandım. Kibirden Allah'a sığınırım. Sizleri de yapamasanız dahi bu hayale davet ediyorum.
Ezcümle BİR
HAYALİM VAR.
Yapamasam da en azından Karıncanın MEKKE'ye GİTME sevdasında söylediği gibi
"GİDEMESEM DE YOLUNDA ÖLÜRÜM".
NİYETİM HAYR AKIBET HAYR OLUR İNŞAALLAH.
Not: İçimde ki sönmekte olan ateşi körükleyen bir hususu da belirtmeden geçemeyeceğim. Bu niyetleri çoktandır taşımama rağmen esin kaynağım, tetikleyicim şimdiye kadar Cender köyünün ve köylüsünün hiç bu kadar düğün ve cenazeler dışında bir birlikteliği olmadığı, kurumsal dayanışma içinde olmadığı ve şimdi olduğunu gördüğümdendir. Nedir bu esin kaynağım, Akdere de kurulan Çorum İli Uğurludağ İlçesi Dağönü Köyü Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'dir. Demek ki artık Cender'li de hayal kurabiliyor ve fiiliyata geçebiliyor. Şükür Allah'ıma, daha iyilere gitmesi dileğimle.
Selam ve dua ile.
Selametle.
Selametle.
Bir garip Ebu Zerr El Gıffari hazretleri sevdalısı..
DUYURU: Bu site tamamıyla bir HASAN GÜLBEK projesidir. Şahsıma münhasır ve bağımsız bir sitedir. Arkamda (her zaman olduğu gibi) maddi ve manevi katkıda bulunan ne bir kimse, ne bir kurum, ne bir dernek ve de ne bir Cenderli vardır. Fikir, tasarım, mizanpaj, editörlük dahil her hizmeti tek başıma yapmaktayım. Tarafımca, Dağönü köyü ve köylüleri hedef kitle olarak seçilmiş ve bu kitleye yönelik internet üzerinden hizmet etmeye kalkışılmışsa da, hiç bir şekilde AKLEN, FİKREN, MADDETEN, ŞEKLEN kimsenin hele de hemşehrilerimin (bir iki onore söz eden dostlar hariç) DESTEĞİ YOKTUR. Ola ki yayınlarıma bakarak "birilerinin yandaşı" veya "adamı" gibi vesaire yaftalar vurulmaya kalkışılmasın. Bütün köylülerime eşit mesafedeyim. Ezcümle bu site Hasan GÜLBEK olarak şahsıma aittir, diğer tabirle imtiyaz sahibiyim, sitenin her hakkı mahfuzdur. Devam edip etmemesi sizlerin teveccühüne bağlı olmakla birlikte şahsımın insiyatifindedir. Kopyalanamaz. Gereksiz gibi dursa da yapmış olduğum bu duyuru oluşabilecek ve sezinlediğim bazı durum ve değerlendirmelerin önüne geçmek için almış olduğum bir tedbirdir. Değerli Dağönü'lü hemşehrilerime tenzihen duyurulur. LÜTFEN BİREBİR BANA İLETECEĞİNİZ MESAJLARI iletişim SAYFASINDAN YAPINIZ. Doğrudan e-postama düşer.
SİTENİZ ÇOK MÜKEMMEL TOPLANTIYA BEKLERİZ AYRINTILAR İÇİN
YanıtlaSil